Von'un Günlüğü Kayıt 4 ve 5

 Von'un Günlüğü – Gece 27

Odasının beyaz ahşap kapısının bir kısmı korla kaplanmıştı; için için yanıyordu. Odasından evin içine geçerken, her adımda geride kül izleri bırakıyordu. Holdeki aynaya baktığında, külden bir girdabın içinde iki koyu mavi göz ona bakmaktaydı. Gözler her ne kadar buz gibi ürpertse de, bakışların derinliklerinde bir sıcaklık — bir öfke parıltısı — görüyorduBugün, yürürken içimde bir fırtına koptu. Denizin kokusu, ay ışığının soğuk yansımaları... Hepsi tanıdık ama ben artık değilim. Belki de hiçbir zaman olmadım. Kendimi yıllar içinde, bilinçli meditasyonlarla parçalara ayırdım. Bu bir tür mühendislikti: Bilinci katmanlara ayırmak, sistemi daha verimli çalıştırmak için.

Holün sonundaki oda bir anda açıldı. Sanki hol ona doğru kısalmış, kapı ona doğru yaklaşmıştı. Uzay ve zaman bükülmüş, aradaki mesafe çökmüştü. İçeride iki büklüm yerde yatan, her şeyden vazgeçmiş bir Von vardı. Bir gölge onun tepesinde dikiliyordu. Gölge dönüp Von’a baktığında, aynada gördüğü o masmavi gözlerle karşılaştı. Geri çekilmek istediğinde elinden bir çocuk tuttu — 5 yaşındaki Von. Onu uyanmaya zorladı.

Gözleri aniden açıldı. Oda karanlık ve sessizdi. Okunmamış kitapların yarattığı toz bulutu, güneş ışınlarını yakalayarak şahane bir sabahın işaretini veriyordu. Toz bulutunda bir umut görüyordu sanki. Işığın varlığını hissedebilmek için toz bulutuna ihtiyacı olduğunu hiç fark etmemişti. Bazen ışığı fark etmek için dış bir etkene ihtiyaç olduğunu anladı.

Yatakta doğruldu. Terlemişti. Kapıya baktı. Beyaz kapı sağlamdı. Ama eğer onu açarsa, sessizlik çığlıklarla karşılık verecek diye korkuyordu. Güneş daha yeni yeni doğmuş olsa bile, karanlığın hâlâ onunla olduğunu hissediyordu. Odanın gölgelerindeydi. Her ne kadar gün ışığı havadaki tozlara semavi bir hava katsa da, gölgelerde o buz rengi gözleri arıyordu Von. Kendi gözlerini. Ashvahel’in gözleriniAshvahel bir kişi değil. O, bir tepki. Bir çığlık. Belki de yaşamam için gereken şeydi bir zamanlar. Ama şimdi, onun varlığına ihtiyaç duymadan yaşamayı öğrenmek zorundayım.

Bugün yürürken, karşımdan gelen insanların yüzlerine odaklandım. Gözleri kaçıran, dudakları sıkılmış, gergin çene hatları. Mikro mimikler... Hepsini analiz ettim. Her bir yüz, bir çözülmeyi barındırıyordu içinde. Ve sonra... bir şey oldu. Farkında olmadan adımlarım hızlandı. Omuzlarım kasıldı. Gözlerim keskinleşti. Sanki her biri avdı. Ve ben, Ashvahel'dim.

Durmak zorundaydım. Yavaşladım. Derin nefes aldım. Gözlerimi kapattım. Bu düşünceler bana ait değil diyemedim. Çünkü onlar da benim bir parçam. Ama ben, onların efendisi olmalıyım. Aksi hâlde efendilik bana dayatılır.


Von'un Günlüğü – Gece 28

Yazmak, kelimelere dökmek, bu parçalanmış zihnin haritasını çiziyor. Kendimi anlamak için yazıyorum. Bu sadece bir rahatlama değil. Bu bir mühendislik projesi. Her cümle bir bağlantı noktası, her soru bir köprü.

Ashvahel gerçekten ben miyim? Yoksa onun varlığı bir illüzyon mu? Bir savunma mı? Yoksa ben hayatta kalayım diye kendini ortaya atan ilk varlık o muydu?

Davranış örüntülerini inceliyorum. Psikolojik savunma mekanizmalarını. Dissosiyatif kimlik parçalanmalarını. Ve hepsinin altında ortak bir neden var: Hayatta kalma içgüdüsü. Ama benimki içgüdüden fazlasıydı. Bilinçli bir yapıydı. Ashvahel, yalnızca bir savaşçı değil, aynı zamanda bir mühendis, bir inşaatçı. Yıkım ve yeniden inşa onda iç içe.

Peki, ya ben? Onu neden yarattım? Gerçekten hayatta kalmak için mi? Yoksa onu var etmek için mi kırıldım? Daha büyük bir soru da şu:

Ben intiharı hiç istemedim. Ama yaşamak da değildi istediğim. İçimde bir şeyi öldürmekti arzum.

Ashvahel'i.

Ama ya Ashvahel zaten dış dünyanın çürümüşlüğüne karşı bir yanıt ise? İnsanlık denen organizmanın çöküşüne karşı bir tepki? Yalnızca benim değil, dünyanın çığlığı mıydı o?

Bugün bu soruların cevabını bulamadım. Ama soruları yazmak bile cevapların tohumlarını ekiyor. Eğer kendimi anlamazsam, Ashvahel bir gün benim yerime karar vermeye başlayacak. Bu yüzden yazıyorum. Bu yüzden duruyorum. Bu yüzden hala yaşıyorum.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dismenta1

From past to just now( deminden şimdiye )