Expect disaster every Seventh year

    Şanssızlık aldığımız kararlardan doğan bir şey midir? Yoksa aldığımız kararları alma sebebimiz şanssızlığımız mı? Attığı her adımın sonucunu düşünen biri hiç adım atamaz mı gerçekten? Ya da düşünmeden atılan adımlar daha mı şans barındırır?

    Size hayat hikayemi anlatayım. Bugünden geriye bakınca ne kadar salak olduğumu görüyorum. Ama emin olun ki hala salağım yani gelecekteki ben, bu zamanki benden daha zeki olacaktır. Her şey tipik bir aile kavgasıyla başladı. Çok basit, anne baba ayrılır, çocuklar ebeveynlere dağılır, şehirler değiştirilir. O süreçlerden birinde bütün okul hayatımı bırakıp başka bir şehre taşınmak zorunda kaldım. Orada ki hayata alışmak çok kolaydı çünkü salaktım. Düşünme yeteneğiniz olmadığı zaman etrafınızda gelişen olaylara çok kolay alışıyorsunuz. Daha çabuk pes ediyorsunuz ve akıllanıyorsunuz bu süreçte. İlginç bir döngü bu. Bu döngünün kırılıp yeni bir ben oluşturması tam 7 sene sürdü. İlk 7 senenin bitiminde tabii ki felaket kaçınılmazdı. Bir insanın hata olarak dünyaya gelmiş olmasına sadece salaklar güler ve bunu duyduktan sonra sadece aptallar yoluna devam eder. Tabii o sene ilk yok oluşum ve ilk aydınlanmam, daha doğrusu kırılmam, gerçekleşti.  Ve evet, sonuçta hayatıma bambaşka biri olarak devam ettim. Üniversite falan derken bir 7 seneyi daha geride bıraktım. Tabii ikinci yok oluş gerçekleşti. Bu sefer ki ciddiydi ve ben, hala aptal olan ama azcık akıllanmış olan ben, buna hazırlıksız yakalandım. Olacağını bildiğim halde hiçbir şey yapmadım. Olanlar olmuştu ve olanlardan yıllar sonra odamın tozlanmış raflarından birinde bir günlük buldum. Eski ben'e ait olan bu günlükte başıma gelecekleri gelmeden yazmıştım. Ama bir kenara fırlatmışım. Aynı ikinci kırılmanın bana yaptığı gibi. Bir kenara fırlatıldım. Bozuk bir oyuncak gibi. Hayalleri yok edilmiş. Duyguları bir hiçten ibaret olan boş bir kabuğa dönüştüm. Ve her zeki kabuğun yapacağı gibi, hala kendimi zeki zannediyorum bu süreçte, hayatımı sonlandırmaya karar verdim. Daha fazla böyle yaşayamazdım.

    Ve bugündeyiz hayat hikayemde bir sürü yeri atladım. Çünkü onları tekrardan dile getirmek yaraları kaşımak gibi. Her ne kadar haz verse de bu kaşınma eninde sonunda acıyla sonlanacak. Artık ikinci kırılmam da gerçekleştiğine göre bir sonraki 7. sene için hazırlanmam lazım. Nasıl mı hazırlanacaksın? Çok basit. İnsanları hayatına al ve değerlerini ölç, değerli olanlar için her şeyi yap çünkü buna değerler ve değersiz olanlar içinse onları kullan, yok et, hayallerini geleceklerini ellerinden al, onları bir kabuğa çevir ve hayatlarındaki her 7. senede gelen o kötü karakter ol. Kaybedecek hiçbir şeyim yok. Artık böyle hazırlanacağım bir sonraki kırılmaya. Umarım son kırılmam olur.

    Hala soruların var sanırım. Nasıl mı değerlerini ölçeceğim? Tabii ki onlarla zaman geçirerek. Geçmiş tecrübelerimden yararlanıp bir eleme yöntemi oluşturdum. Dile getiremem ama yapılınca anlayacağım bazı hareketleri değerlendirdiğim zaman karşımdakinin değerini anlayacağım.

    Ve şuan değersiz çıkmaları için dua ediyorum.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dismenta1

From past to just now( deminden şimdiye )